oğluma aldığım ilk kıyafet. güneş okumayı bilecek yaşta olsaydı çok güzel bir haber verme yöntemi olacaktı :) |
ilk kez 10 haftalık hamileyken doktora gittim. ilk hamileliğim olsaydı 5. ya da 6. haftada giderdim sanırım ama hem deneyimli ve bu yüzden daha rahat/endişesiz olduğum için hem de doktorların ultrasonla bebeğe bakmak dışında birşey yapmadığını bildiğim için biraz beklemeyi tercih ettim.
türkiye'de herhangi bir sağlık sigortamız olmadığı için hastane yerine kendi muayenehanesi olan bir kadın doğum doktorunu seçtim. internette arama yaparak hamilelikte emzirmeye karşı olmayan birini bulmak istedim ancak bir sonuca ulaşamadım. izmir'de annemin evinde kaldığımız için yakınlardaki bir doktora gözümü karartıp gittim. şansıma hem hamilelikte emzirmeye karşı olmayan hem de vejetaryenliğin ne olduğunu bilen bir doktor çıktı. ilk randevuda ultrasonla bebeğe baktı, kullandığım bir ilaç olup olmadığını sordu. kızımı ezirdiğim için ona hamile kalmadan önce başladığım folik asitli vitamin ve kalsiyumu almaya devam ediyordum. onları kullanmaya devam etmemi söyledi 2'li tarama testini yaptırmak üzere bir hafta sonrasına tekrar randevu verildi.
güneş'e hamileyken ilk kez 12. haftada hastaneye gitmiştik ve yalnızca ebeyle görüşmüştük. kan örneği alınıp herhangi bir ilaca alerjim olup olmadığından ailede şeker, tansiyon, ikiz doğum olup olmadığı gibi onlarca soru sorulmuştu. 5 hafta sonraya randevu verilmişti. 2'li tarama testini hastanede rutin olarak yapmadıkları için başka bir klinikte yaptırmıştık.
11+1'de 2'li test için kan alındı, ultrasonla ense kalınlığı ölçüldü. sonuçlar normaldi. doktor bebeğin erkek olabileceğini söyledi. cinsiyet tahmini yapmanın erken olduğunu düşündüğüm için pek inanmadım. 3 hafta sonrasına randevu verildi. doktorum kan şekeri, demir gibi kan değerlerime baktırmamı önerdi. (vejetaryen olduğum için doktorlarda hep demirimin düşük çıkacağı beklentisi oluyor. sonucu görünce şaşırıyorlar ama çaktırmıyorlar. aa demir seviyeniz iyiymiş falan da demiyorlar. ağızlarından iyi birşey çıkacak diye ödleri kopuyor genelde).
güneş'in cinsiyetini 16. haftada yine türkiye'de tatildeyken öğrenmiştik. 16. haftadan önce cinsiyet tahmini kesin olmuyor diye bekleyip doktordan çıkışta kendimizi alışverişe vurmuştuk :)
sağlık ocağında kan tahlili yaptırıp(sağlık ocağına kızım ve annemle beraber gitmiştik. ben kan vermek için odaya girdiğimde hemşire o bebek kimin diye sordu. benim deyince şaşırdı. 2 tane de evde var demediğim için çok pişmanım. bir daha kibarlık uğruna çenemi tutmayacağım). 14 haftalıkken tahlil sonuçlarımla birlikte tekrar doktoruma gittim(50-170 ug/dL referans aralığında demirim 154'tü). ultrasonla bakıldı. herşey yolundaydı. doktor bebeğin beyin gelişimi için omega 3 kullanmamı önerdi. türkiye'de vejetaryen omaga 3 bulamadığım için eşim gönderdi ama ona da gümrük el koydu. bir türlü teslim etmediler, birkaç hafta gecikmeli başlayabildim.
15+1'de kanama şikayetiyle doktora gittim. kanamaya plasentadaki küçük bir ayrılma neden olmuş. doktora gidene kadar internette ne varsa okuyup birkaç saatte yeterince bunalıma girmiştim ama o kadar da korkulacak bir durum değilmiş. nedeni belli değil, sağlıklı gebeliklerde de plasentada ayrılma oluşabilirmiş. ben kızımı emzirdiğim için doktor emzirme sıklığını azaltmamı, yatıp dinlenmemi söyledi. bir de şu an adını hatırlamadığım bir hormon ilacı verdi. araştırdığım kadarıyla hamile kalmaya çalışanlara verilen bir ilaçtı ama internette, forumlarda düşük tehlikesi yaşayanlara da verildiğini okudum. ilacı aldım, prospektüsünde emzirirken kullanılmaması gerektiği yazıyordu. hiç kullanmadım. emzirmeyi de azaltmadım. yatarak hamilelik geçirmek zaten gerçekçi değil. en azından benim için(çünkü yatabilmem için çocuk bakıcım, aşçım ve kedi boku temizlemeyi seven bir temizlikçim ve onların maaşlarını ödeyebilmem için isviçre bankalarında hesaplarım olması gerekir). 2 gün sonra kontrole gittiğimde ayrılma kapanmaya başlamıştı. hiçbir şey yapmadan kendiliğinden geçti.
irlanda'da gebelikte şeker yüklemesi uygulaması rutin bir şey değil. istek üzerine de yapılmıyor. türkiye'deyken ise gebelik haftam şeker yüklemesine uygun değildi. bu nedenle doktorum açlık ve tokluk kan şekerine baktırmamı önerdi. sağlık ocağındaki hemşireleri beğenmediğim için bu kez başkent üniversitesi zübeyde hanım hastanesine gittim. 16+1'de 70-105 referans değerinde açlık kan şekerim 83, 70-140 referans değerinde tokluk kan şekerim 88'di. doktorum dublin'e dönünce de ayda bir kez baktırmamı önerdi ama hiç yaptırmadım. hastanede rutin olarak idrar tahlili yapıp glukoz olup olmadığını kontrol ediyorlar zaten.
türkiye'deki son kontrole 16+6'da gittim. 3'lü test için kan alındı. 2'li test sonucum normal çıktığı için hiç bir zaman 3'lü test yapılmasını gerekli görmemiştim ama doktor ısrarla önerince yaptırdım. sonuçlar çıkmadan dublin'e döndüm. doktorum emaille sonuçları gönderirim demişti, ne aradı ne de emaille sonuçları gönderdi. fatura alma konusunda çok uğraşıp peşinden koştuğum için zaten yılmıştım, ben de arayıp sonucu sormadım. parasını ödediğim bir hizmetin faturasını alamamak ve aylarca peşinden koşmak gibi şeyler türkiye'ye özgü. herkes birilerini birazcık da olsa kazıklamak derdinde. türkiye'de doğurmak zorunda olmadığım için çok seviniyorum. herşey için çok fazla çaba sarfetmek gerekiyor.
eve döndükten sonra 21. haftada hastaneye gittik. kızımı aynı hastanede doğurduğum için zaten kayıtlarda bilgilerimiz vardı bu kez çok soru sormadılar. yalnızca ebeyle görüştük. rutin kan tahlili ve bulaşıcı hastalıklara bağışıklığımın olup olmadığının görülmesi için kan alındı. glukoz için de idrar örneği alındı. aynı gün ayrıntılı ultrason taramasını yaptırdık. bütün organları incelendi, herşey yolunda, sağlığı yerinde. bebeğin erkek olduğu kesinleşti. çok sevindik. bir kız bir erkek çocuk çok ideal oldu. ebe emzirmeyi düşünüp düşünmediğimi sordu. emzireceğim, kızımı da hala emziriyorum dediğimde şaşırdı. bebek doğmadan önce bırak yoksa çok yorucu olur dedi. bir çocuğu bile hiç emzirmedikleri için 2 çocuğu birlikte emzirmeyi hayal bile edemiyorlar :)
23+1'de ilk doktor ziyaretini yaptık. yine 3-5 dakika sürdü. hamileliğim sorunsuz ilerlediği için bir sonraki randevu 9 hafta sonrasına verildi. arada aile hekimi görülmesi tavsiye ediliyor ama onlar da tansiyon ölçmek dışında birşey yapmadığı için gitmiyorum. pratisyen hekim yerine kadın doğum doktoru ziyaretleri arasında ultrason merkezine gidip uzun uzun bebeği görebiliyoruz.
ultrasonda oğlumun gözlerini açık yakaladık. gözlerini açıp kapatıyor, basbayağı bakınıyordu. |
28. haftada ultrasona gittik. güneş için de aynı kliniğe gidiyorduk çok memnundum. doktor değil ultrason teknisyeni bakıyor ama doktorlardan daha ayrıntılı inceliyor ve ultrason cihazına doktorlardan daha hakim. zaten burdaki doktorlar bebeğin kalbi atıyor mu, suyu var mı ve plasenta yerinde mi gibi temel şeylere bakmak dışında ultrason cihazını kullanmıyorlar.
en son birkaç gün önce 32+1'de doktora gittik. burada 2. kez doktora görünmüş oldum. bu kez saat tuttuk görüşme tam 5 dakika sürdü. ultrasonda 30 saniye falan görebildik. herşey yolunda sağlıklı ama insan yine de biraz daha uzun görmek istiyor. aynı gün idrar ve kan örnekleri alındı. onların sonucunu bir dahaki kontrolde öğreneceğiz.
beklenen doğum tarihi 9 haziran. eğer tam gününde doğarsa doğum günleri teyzesiyle aynı olacak. o zamana kadarki gelişmeleri ayrıca yazacağım.
bu yazı haftalardır taslaklardaydı. bir türlü tamamlayıp yayınlayamadım. kızıma hamileyken de anca 33. haftada bir yazı hazırlayıp paylaşabilmiştim. yine aynısı oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
sen de fikrini paylaş!