bu post iki hafta öncesine aitti fakat fotoğrafları ancak toparlayabildim. hafta sonu hava çok güzeldi, biz de parka gittik. çimlere uzandık. birkaç fotoğraf çektim ve önceki çektiklerimle birlikte paylaşmak istedim.
st. stephen's green, dublin şehir merkezinde, 9 hektarlık büyük bir alan kurulmuş çok eski bir park. hava birazcık güneşliyse park hemen çimlere serilmiş güneşlenen insanlarla doluyor. bu kadar büyük ve merkezi bir alan istanbul'da olsa 1 metrekaresini bile inşaatsız betonsuz bırakmazlardı.
gölde ördekler, kuğular, arsız martılar :) ve isimlerini bilmediğim başka türde kuşlar var. hepsi çok güzeller. insanlar ekmek getirip kuşları besliyorlar.
parkın içinde herhangi bir işletme/cafe tarzı bir yer yok. parka girmeden önce almak gerekiyor. bazen eşimle içimizdeki girişimci türkün sesini durduramıyoruz. şurada bir cafe olsa, en azında çay, kahve ya da dondurma satsalar diye hayaller kuruyoruz. parkta bahçede çiğdem çitlemeden, çay kahve içmeden tadı çıkmıyor ama tabi adamlar medeni. bizim gibi akıllarına ilk gelen şey yemek içmek değil. ya yatıp güneşleniyorlar ya da sessiz sessiz kitaplarını okuyorlar. öyla bağrış çağrış curcuna yok :D
gençler kızlı erkekli oturuyorlar. aralarında utanmadan öpüşenler de oluyor :D
bu fotoğrafta gökyüzü hoşuma gitti.
irlanda'da yaşanan büyük kıtlıkta ölenlerin anısına yapılmış heykel de parkın içinde.
bu da park çıkışı bizi bekleyen dondurmacı.
geçen yıl gezi parkı eylemlerine destek için düzenlenen mitingin yeri olarak parkın önü seçilmişti. görevlendirilen yalnızca iki polis vardı ve onlar da üzerimize gaz falan sıkmadı. sahi burdaki polisler silah bile taşımıyorlar. yıllar önce bırakmışlar. türkiye için ne kadar ütopik değil mi?
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilhoşgeldiniz tuğçe :)
Sil