29 Nisan 2014 Salı

kyla güneş 3 aylık

 
kyla güneş bugün 3 aylık. 4. trimester de bitmiş oldu.
artık bir uyku düzeni var. bu düzeni her gün aynı saatte banyo yaparak oturttum. her gün banyo olayı bana pek gerçekçi gelmediği için böyle bir şeye alıştırmak istemiyordum ama işe yaradığını gördükçe motive oldum o yüzden artık o kadar da zor gelmiyor. arada banyoyu atlasam da artık alıştı, banyosuz günlerde de aynı saatlerde uyuyor. suyu ve banyoyu sevmemesi/ağlaması en korktuğum şeydi neyse ki ilk 1-2 sefer dışında hiç ağlamadı. suya bayılıyor. sadece ağzı ve burnu dışarda kalacak şekilde küvetin içinde yatırıyorum. gülümsüyor, ayaklarını çırpıyor. yıkanmayı sevdiği için sanırım yüzmeyi de kolay öğrenecek. kyla doğmadan önce küvet araştırırken tummy tub diye bi bebek yıkama küveti hakkında çok iyi yorumlar okumuştum. neredeyse alacaktım, iyi ki almamışım. çocuğun o tür küvette elini ayağını çırpmasının, oynamasının imkanı yok. klasik küvetler çok daha eğlenceli.


her ne kadar bu saati akşam 7'ye çekmeye çalışsam çabalasam da şimdilik her gün 9 civarında uyuyor. gece tam 2'de uyanıyor, emiyor sonra kendi kendine uyuyor. bazen 2'de de uyanmıyor sabaha kadar uyuyor. gece uyanmamışsa sabah 6'da, uyanmışsa 7'de uyanıyor. ağlayarak değil kaka yaparak uyanıyor :) ben de ık mık diye söylenmeye başladığında hemen uyanıp ayılıyorum. ağlamasına fırsat vermeden yatağından alıyorum. ağlatmama konusunda hassasım :)

en neşeli ve güler yüzlü zamanı sabah 7-8 saatleri. konuşuyor, çığlık atıyor, yatağında 1 saat kadar durmaya katlanabiliyor. öğlen 12'den önce 1-2 saat daha uyuyor, sonra uyku faslını kapatıyoruz. bir daha gece uykusuna kadar gözünü kırpmıyor.

meme emerken uyuya kaldığı oluyor ama yatağına yatırınca uyanıyor. bu duruma alışmaya çalışıyorum. uyuyacak mı yoksa diye umutlanmayı bıraktım. beklenti içinde olmamak en doğrusu. her bebeğin farklı olduğunu kabul etmek gerek. internette okuduklarıma inanmıyorum. bebekler 2-3 aylıkken günde toplam 4-5 saat uyanık kalır diyen doktor bile var. bunu söyleyenlerin çocukları olmadığını düşünüyorum.
 uykusu geldiğinde basbayağı parmağını emiyor. emzik vermeyi de deniyoruz, bazen kabul ediyor 10-15 dakika emiyor. bazen hiç emmeyip hemen atıyor. emzik konusunda henüz kesin bir tercihi yok ama bence parmak en iyisi. kendisi kontrol edebilir en azından.
öğlen 12'den gece uykusu saatine kadar titreşimli ana kucağı, salıncak, emzirme yastığında tummy time ve oyun matında oyunla oyalanıyoruz. hiç bir şeyi beğenmezse ayağımda sallıyorum hoşuna gidiyor. gündüz yatağında yatmıyor, tek başına durmuyor. ben de başka bir şeyle ilgilenemiyorum. yemek hazırlamak ve yemek hala çok zor. hazırlaması en kolay şey olduğu için çoğunlukla gece gündüz yumurta yiyorum :) şanslıysak yerken salıncağında duruyor. genelde slingte taşımaya devam ediyorum.

hava güzel olduğunda parka gidiyoruz. giderken, dönerken arabasında uyuyor. ama arabası sabitken durmaya tahammülü yok. araba durduğunda uyanıyor. eve geldiğimizde bebek arabasının emniyet kemerini açıncaya kadar bile sabredemiyor. ağlayınca strese giriyorum. o yüzden slingte/ergo baby'de taşımak bana daha kolay geliyor.

0-3 ay etiketli giysilerinden giyebildiği pek bir şey kalmadı. 3-6 ay tulumlarına geçiş yapıyoruz. bebeklerde en çok tulumu kullanışlı buluyorum. deneyimsiz olduğum için 2 parça pijamalar da almıştım ama hiç birini giydirmedim. bebek küçükken iki parça giydirmek pratik değil. bezini değiştirirken alt kısmı tamamen çıkarıp giydirmek gerekiyor halbuki tulumda sadece çıtçıt açıp yukarı sıyırmak yeterli. üstelik bebek küçücükken pijamaların altları bebeğin göğsüne kadar çıkıyor, kötü duruyor. sonra çocuğu kucakta taşırken sırtı açılıyor, derli toplu durmuyor. hep bi çekiştirme, düzeltme gereği duyuluyor. bir dahaki bebekte sadece tulum alacağım :) elbise, pantolon-kazak/tişört türü giysiler ise bu aylarda gereksiz geliyor. hiç almadım, eksikliğini de hissetmedim.

oyuncaklara da ilgisi başladı. tutuyor, inceliyor, ağzına götürüyor. bebeğinin kollarını, kedisinin kulaklarını ısırıyor. henüz erken olduğunu düşünüyorum, bir çok yerde 6. ayda başlayacağı yazıyor ama galiba dişleri kaşınmaya başladı. yakaladığı an parmaklarımızı da kemiriyor. gerekli jelleri kremleri aldık tetikteyiz. kemirmesi için çıngırak da aldım eline verir vermez ısırmaya başladı. ağzına bakıyorum ama birşey anlamıyorum, değişiklik yok gibi geliyor. başlayınca bir şekilde belli eder herhalde.

leyla hemşiremiz yüzünden 3 aylık gelişim kontrolünü 2.5 aylıkken yaptırdık. neyse ki herşey normal çıktı. kızımı hep bebek taşıyıcıyla taşıdığımı öğrenen hemşire, belin için zararlı taşıma dedi. ben de bırakınca ağlıyor deyince, olsun ağlamak zarar vermez, ciğerlerinin gelişmesine yardım eder diye ekledi. hatta ağlamasına aldırmadan pusete koyup gezdirecekmişim. (bu konu ayrı bi yazı konusu olur aslında ama bazen acaba bebekken ağlamasına aldırmadıkları için mi büyüdüklerinde asla mızıklamıyorlar/ağlamıyorlar diye düşünüyorum. şimdiye kadar hiç irlandalı 3-5 yaşlarında bir çocuğu annesi istediği oyuncağı almadı diye tepinirken ya da kendini yerlere atarken görmedim. anneleri alışverişteyken uslu uslu bebek arabalarında oturuyorlar. halbuki türkiye'de çarşı pazar oyuncak ya da çikolata için ağlayan çocuklarla dolu. bir yerde bir şeyi yanlış yapıyoruz ama nerde) ya hemşirenin çocuğu yok, ya da şansı varmış ve çok kolay bebeklere denk gelmiş. başka mantıklı bir açıklama bulamıyorum.

saçlar hala yerli yerinde. uzamaya devam ediyorlar. sanırım dökülmeyecek.

kızım 3 ayını doldurduğu gün 6620 gram 63cm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

sen de fikrini paylaş!