25 Aralık 2015 Cuma

dışarıda vejetaryen yemek

yazmayı planladığım bir sürü şey var ama memleket yiyecekleri özlemi ağır bastığından bu fotoğrafı da taslaklarda bekletmeye gönlüm razı olmadı. birkaç gündür ev arıyoruz. ev görme aralarımız ev gezme süresinden daha uzun sürüyor. tabi bunda çocukları anneme bırakmamızın büyük etkisi var. 1-2 ev görüp şurda bi çay içerken konuşalım diye oturuyoruz sonra gelsin pideler gitsin fıstıklı burmalar. 

vejetaryen olarak dışarda yiyebileceklerimiz kısıtlı. bu nedenle amme hizmeti olarak bulabildiğim vejetaryen yiyecekleri paylaşmaya karar verdim.

bornova meydanda etrafa bakınırken foto semih'in sırasında nazilli çorba ve pide salonunu gördük. orası zaten köy meydanı gibi bir alan. ufak tefek bir küçük dükkan.  böyle -kurumsal olmayan-yerleri seviyoruz. mercimek çorbası falan içerim, en kötü ihtimal burak yer ben beklerim diye düşündüm ama neyse ki otlu pideleri varmış. ben değişik bi ot farkedemedim sadece ıspanak vardı. öyle çok muhteşem birşey değildi ama fazla bir beklentim yok zaten açlığımı gidersin yeter. yıllardır vejetaryen olup dışarda yiyebileceği tek şey kaşarlı tost olunca, insan beklentisini düşük tutmayı öğreniyor.

geçenlerde konuşuyorduk. eskiden lokantalarda, pidecilerde falan masada bir su bardağı içinde el kadar kesilmiş, bir yüzeyi yağlı pişirme kağıdı gibi kaygan diğeri saman kağıt gibi hafifçe pürüzlü pembe kağıtlar oluyordu peçete niyetine. insanlar elini ağzını bu kağıtlara siliyordu. bence işe yaradığı yoktu. şimdiyi düşününce ne yokluk çekmişiz be dedim. kağıt peçete bile lüksmüş. pidecide işte o pembe kağıtlardan gördük. masada peçete de vardı ama garson çatal bıçağımızı bu pembe kağıtların üzerine bıraktı. artık nostalji olsun diye mi yoksa alışkanlıktan mı hala bu kağıtlardan kullanıyorlar bilmiyorum ama görmek hoşuma gitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

sen de fikrini paylaş!