29 Ekim 2014 Çarşamba

kyla güneş 9 aylık


henüz hamileyken ya da kızım yeni doğmuşken 9 aylık bir bebek bana epey büyümüş, neredeyse bebekliği geride bırakmış bir çocuk gibi geliyordu. hatta bebek bakımının en zor zamanları ilk aylar diye düşünüyordum, çok safmışım :) kızım 9 ayda oldukça büyüdü ama hala tüm gün ilgiye ihtiyaç duyan küçük bir bebek. üstelik artık ilk aylardaki gibi bıraktığım yerde durmuyor, sadece eline verdiğim oyuncakla oynamıyor. kucağımda tutup bir yandan emzirirken diğer yandan internette gezinemiyor, kitap okuyamıyor ya da tv izleyemiyorum. ya elimde tuttuğum şeyi almaya çalışıyor ya da herhangi bir ses duyarsa(buna birinin konuşma sesi dahil) ve bir noktaya doğru dikkatle baktığımı farkederse hemen emmeyi bırakıp baktığım yöne doğru bakıyor.



emeklemekte, bir yere tutunup ayağa kalkmakta ve oturmakta usta. ellerinden tutunca yürüyor. koltuklara ya da duvarlara tutuna tutuna evin içinde istediği noktaya gidiyor. eline aldığı herşeyi evire çevire inceliyor; yalıyor, ısırıyor, sıkıp ses çıkarıp çıkarmadığını kontrol ediyor biz de belgesel izler gibi izliyoruz :) konuşmalarımızı da daha çok anlayıp artık daha fazla şeye tepki verdiğini farkediyorum. örneğin tişörtünü çıkaracakken kollarını kaldır deyince kaldırıyor. gel deyince emekleyerek geliyor. elimi tut dediğimde tutuyor(bunu çok uzun zamandır yapıyor çünkü 1-2 aylık olduğundan beri her bezini değiştirdiğimde elimi tut diyerek ellerini tutup yattğı yerden kaldırıyorum.) mama yedirirken aç ağzını deyince açıyor, bunu söylemeye pek gerek kalmıyor çünkü mama yerken ağzı mütemadiyen açık. 2 kaşık arasında birkaç saniye gecikme olursa söylenmeye başlıyor. öp beni dediğimde birşey yiyecekmiş gibi ağzını açarak dudaklarını yanağıma dokunduruyor, bazen birazcık ısırıyor da :) sevindiği zaman alkış yapıyor, iki eliyle birden bay bay yapıyor.

buharda pişen sebze püresi dışında normal yemeklerden ve çorbalardan yiyor. pürelere ilgisi azaldı. taneli ve dokusu farklı yiyecekler istiyor. ıspanak, taze fasülye, barbunya, bamya gibi yemekleri hiç ezmeden bizim yediğimiz haliyle veriyorum. brokoliyi kendisi yiyor. muza karşı bi ısınma yok ama kavun ve armutu sevdi. haşlanmış mısıra bayıldı, sularını eme eme yedi. biz çay içerken epey takip altındayız, çayın peşinden koşuyor, çaya bayılıyor. ekmeği çok seviyor, eline bir parça veriyorum ısıra ısıra yiyor. ekmeğin hatrına her yemeği yiyebilir.

herşey iyiye giderken bozulan tek bir şey var o da uyku. bunda hala türkiye'de tatilde olmamızın bir etkisi var mı bilmiyorum çünkü geldiğimiz ilk günler uyku düzeni hiç bozulmadan uyumaya devam etmişti. 8'de 9'da uyuduğu günler çook uzaklarda kaldı. bazen 11'de bazen 1'de uyuyor. gecede 3-4 kez uyanıyor. bazen sebepsiz yere ağlıyor. hoplatıp zıplatmadan uyumadığı ilk günlere, haftalara dönmüş gibi hissediyorum. uyanıkken yatağına koyamıyorum ayaklarıyla yatağı tepiyor(bir süredir bu yüzden ona tekmeleddin diyorum), uyuttuktan sonra koyunca da uyanıyor. şimdilik çareyi kendi haline bırakmakta buldum. çok uykusu gelene kadar uyutmaya çalışmıyoruz. iyice yorulup bitkin düşünce uykusu biraz daha derin oluyor. gün içinde de uyuduğunda zil sesine, pencere açıksa dışardan gelen bir korna sesine, bir çocuk sesine uyanıyor. uykusunun bu kadar hafif olmasından hiç memnun değilim, başında davul çalsalar uyanmayan insanlardan olmasını isterdim :)

bu ay kızımın hiç sevmediği birşey de ortaya çıktı. önceleri farkında olmadan çıkarıyor sanıyordum ama çorap giymekten nefret ediyor. 1 saniyede çıkarıyor. dışarı çıkarken ayakkabı giydiriyorum çıkaramıyor ama evde ayaklar hep çıplak.

kyla güneş 9 ayını doldurduğu gün 9kg, 75cm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

sen de fikrini paylaş!